Oyun Konsolları Tarihçesi
Oyun konsolları bilgisayarlar hayatımızın bir parçası olmadan evvel evlerimize eğlence dünyamıza girmişti. Bir çoğunu şimdiki nesil hatırlamaz ama eskiler görünce eminim tarihte eğlenceli bir yolculuğa çıkacaktır.
Bildiğimiz hali ile ilk bilgisayar oyunu Tennis for Two 1958 yılında bir osiloskop ekranında analog bir bilgisayar aracılığı ile oluşturulmuştur. 1962 yılına gelindiğinde , Massachusetts Institute of Technology labaratuarında bulunan PDP-1 model bilgisayar kullanılarak bugün bilinen ilk dijital oyun Space war dizayn edilmiştir. Söz konusu bu oyunlar, görüleceği üzere nükleeer santrallerde veya büyük üniversite labaratuarlarında bulunan dönemin gelişmiş bilgisayarları için tasarlanmış türünün tek örneği oyunlardır. Oyun konsolu tanımı ise tüm tüketicilerin sahip olabileceği seri üretim ürünleri tanımlar. İşte 1968 yılına geldiğimizde Ralph Baer isimli kaşif, Brown Box adını verdiği ve bugün bildiğimiz oyun konsolu tanımına uyan ilk prototip sistemi tasarlamıştır.
Piyasada resmi olarak satılmaya başlanan oyun konsolları, teknolojik gelişim sürecine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır.
1972 yılına gelindiğinde Brown Box ürünü resmi olarak Magnavox Odyssey adı ile piyasaya sürülmüş ilk ev tipi Oyun konsolu olarak tarihe geçmiştir. Birinci jenerasyon olarak sınıflandırılan bu ürün daha sonraları Atari firmasının piyasaya süreceği Pong adı verilen tümleşik oyun konsolu ile tahtından indirilmiştir. Birinci nesil oyun konsollarının ortak özelliği, ekranda kare şekilli olarak resmedilen bir objeyi yine ekranın iki yanında el ile kumanda edilen dönen podlar aracılığı ile yukarı aşağı hareket ettirerek karşılıklı tenis türevi oyunlar oynanabilmesidir. Bu dönemde daha çok tümleşik (tek oyunlu) konsollar üretilmiş olsa da, Magnavox Odyssey ve Philips Telespiel model konsollar kartuşlar kullanılarak aynı tür oyunları farklı varyasyonlarla kullanılabilmesini sağlamış örnekleridir.1976 yılına gelindiğinde piyasaya çıkan ilk İkinci jenerasyon ürün Fairchild Channel F olup 1977 yılında ise Atari 2600 piyasaya sürülerek oyun konsolu çılgınlığının ilk adımı atılmıştır. Renkli oyun oynama keyfi ve Joy-stick kullanımı ile bu dönem, oyun konsollarının tüm dünya tarafından tanınıp sevilmesinde bir milat olarak kabul edilir. Öncü 8-bit çağı olarak adlandırılan bu dönemde ortalama 4kb kapasiteli medya formatları olan kartuşlar kullanılmıştır. Dönemin en popüler oyun konsolu olan Atari 2600 serisi, Joy Stick olarak adlandırdığı tek tuşlu kontrol aracı ile yeni bir çığır açmıştır.
1983 senesinde Nintendo , hala birçok kullanıcının gözünde eşsiz olan NES ( Nintendo Entertainment System ) ürününü çıkartarak Üçüncü jenerasyon’u başlatmıştır. Aynı döneme damgasını vuran bir diğer efsaneleşmiş oyun konsolu ise Sega Master System dır. 8-bit daha gelişmiş grafikler , çok kanallı sesler ve Joy-pad kullanım avanajları ile bu nesle ait konsollar büyük satış rakamlarının önünü açmıştır.
1988 yılında Sega firması Mega Drive olarak adlandırdığı 16-bit teknolojisine sahip Dördüncü jenerasyon Oyun konsolunu piyasaya sürmüştür. Aynı dönemde Sega’nın yine en büyük rakibi Nintendo firmasının SNES model oyun konsoludur. 16-bit teknolojisi sayesinde çok daha gelişmiş grafik ve ses motorları ile Ateri Salonlarında oyuncuların hayranlıkla oynadığı birçok oyun, artık evlerde bu konsollar aracılığı ile oynanabilir hale geliştir. Bu dönemde oyun kumanda ve oynanış biçimleri daha komplike hale gelmiştir.
1993 yılına gelindiğinde 3D grafiklere sahip oyunların oynanabildiği Beşinci Jenerasyon oyun konsolları piyasaya sürülmüştür. Bu sürece öncülük eden ürün Atari Jaguar olmasına karşın, yanlış pazarlama teknikleri sonucu beklenen satış başarısını yakalayamamış ve Atari gibi bir efsanenin Oyun Konsolu üretiminin çekilmesi bu döneme denk gelmiştir. Dönemin popüler ürünlerinden biri Sega Saturn diğer ise Nintendo firmasının Nintendo 64 model konsoludur. Ne var ki , bu dönemde daha önce Nintendo’nun ara üreticisi olarak destek aldığı Sony firması ile aralarında oluşan bir anlaşmazlık Sony firmasının Oyun konsolu sektörüne doğrudan girmesi ile sonuçlanacak tarihi bir olay olarak tarihe geçmiştir. 1994 yılında Sony Playstation piyasaya sürüldüğünde yeni bir efsane doğmuş oldu. Bu jenerasyonda medya olarak ilk defa CD kullanılmaya başlanmış ve 32-bit / 64-bit teknolojisinin verdiği avantajlarla çok daha yüksek çözünürlüğe sahip oyunlar oynanabilir hale gelmiştir. Yine bu dönemde ilk defa oyun konsolları artık sadece birer oyun konsolu olmaktan çıkmış ve multi-medya özellikler ile birlikte kullanıcı beğenisine sunulmuştur. Özellikle Sony Playstation’un sunduğu ve konsolu bir VCD player olarak kullanarak MP3 formatında müzik dinlemek ve film izleyebilme olanakları, bu konsolu artık salonların başköşesine yerleştirmiştir.
1998 yılında ise bir diğer Oyun Konsol devi olan Sega, kaybettiği pazarı yeniden toplamak için Devrimsel yeniliklere sahip yeni oyun konsolunu piyasaya sürmüş ve Altıncı jenerasyon oyun konsolu çağını başlatmıştır. Bu dönemde özellikle ilk defa oluşturulan On-line oyun konsolu arayüzü diğer üreticilere de öncülük etmiştir. Ne var ki Sony, 2000 yılında piyasaya Playstation 2 model oyun konsolunu sürmüş ve tarihin en çok satan oyun konsolu olarak tarihe geçmiştir. Bu süreç SEGA gibi bir devin de oyun konsolu üreticisi pazarından çıkmasına sebep olmuştur. Altıncı jenerasyona dahil olan diğer popüler ürünler ise Nintendo Game Cube ve Microsoft’un ilk oyun konsolu olan Xbox dur. Bu jenerasyonda kullanılan 128-bit teknolojisi 3D kullanımı ve görsel işitsel anlamda yeni çığırlar açmıştır. Bir önceki nesilde başlayan multi-medya olanakları bu dönemde daha da gelişmiştir. Sistemlerde kullanılan DVD formatlı medya aracılığı ile gerek yüksek çözünürlüklü film izleme , yüksek kalitede müzik dinleme ve yine bu nesilde sistemlerin on-line bağlanabilirlik özellikleri ile internet üzerinden veri alış-verişi mümkün kılınmıştır.
2005 yılı itibariyle Yedinci jenerasyon dönemi başlamıştır. Microsoft firmasının yeni oyun konsolu olan Xbox 360 bu sürece öncülük etmiştir. Uzunca bir süre tek alternatif olmanın avantajını kullanan bu konsol , 2006 sonunda ard arda piyasaya sürülen Sony Playstation 3 ve Nintendo Wii oyun konsolları ile birlikte Yedinci jenerasyonun 3 alternatifi arasında yeralmaktadır. Bu jenerasyonda kullanılmaya başlanan (Playstation 3) blu-ray medya formatı ile 1080i/p full HD ( High Definition) oyun oynama ve film izleme mümkün kılınmıştır. Ek olarak sistemlerin internet kullanım arayüzleri çok daha geliştirilmiş olup, bu dönemin konsolları standart bir PC gibi kullanılabilir hale gelmiştir. Sistemlerde kullanılan bir diğer devrimsel yenilik ise kablosuz bağlantıya sahip kontrol kollarıdır. Nintendo ve Sony tarafından piyasaya sürülen konsollarda harekete duyarlı sensörlere sahip kollar kullanılarak yeni bir çağ başlatılmıştır.Microsoft ise hiçbir hareket algılayacı olmadan çalışan Kinect’i (Project Natal)çıkarmıştır.
Yeni jenerasyon video oyun konsolları 26 Şubat 2011 tarihi ile başlamıştır. Bu sürece öncülük eden konsol Nintendo’nun Nintendo 3DS konsoludur. Bu konsolun devamında Sony,PlayStation Vita’yı, Nintendo ise 30 Kasım’da Wii U’yu piyasaya sürmüştür. Sonrasında Sony 20 Şubat’ta PlayStation 4’ü, Microsoft ise 21 Mayıs Xbox One’ı duyurmuştur. Her iki konsolda 2013 sonunda piyasaya çıkacaktır
Oyun Konsolları
Bir zamanlar PES ve FIFA için başından kalkamadığımız eski oyun konsolları gözden düştü, PS4 ve Xbox One alan tüketiciler dünyanın en büyük oyun üreticilerinden EA’ye 300 milyon dolar zarar ettirdi.
Ancak bazı oyunseverler var ki eski konsollarını bırakmak niyetinde değil ve oyun koleksiyonlarını saklamaya devam ediyorlar. İşte son 40 yılda hayatımıza giren ve uykularımızı kaçıran o oyun konsolları
Magnavox Odyssey (1972)
Bugünün gözüyle bakıldığında oldukça ilkel bir alet olan Odyssey, ilk oyun konsollarından. Son derece sınırlı oyun seçeneği olan cihazda, daha sonra çıkacak olan Pong’a esin kaynağı olan bir tenis oyunu vardı. CPU’ya karşı oynayamıyorduk ve ses yoktu!
Atari Pong (1975)
Konsol oyunlarının babası diyebileceğimiz Pong, bir çeşit piksel tenis, Atari tarafından geliştirilmiş ve 1972’de atari salonlarındaki yerini almıştı. 1975’de ev konsolu sürümü piyasaya çıktığında ise işler biraz kontrolden çıktı, çünkü Pong oturma odalarını resmen ele geçirmişti.
Coleco Telstar (1976)
Bugün kulağa inanılmaz gelse de, o zamanlarda değiştirilemeyen oyunlarla gelen konsollar vardı! İşte Coleco da bunlara bir örnek. Gamepad’ı ile oyunlar arasında geçiş yapma, reset, ve tabii ki oyunu kontol etme gibi fonksiyonları yerine getirebiliyorduk.
Fairchild Channel F (1976)
70’li yıllar oyun konsollarının tırmanışa geçtiği bir dönemdi. Birçok farklı üretici ortaya çıkmış ve yaratıcılık ön plana gelmişti. Fairchild Semiconductor’un geliştirdiği Channel F sistemi, programları içeren değiştirilebilen bir modülün takılabildiği ilk oyun konsoluydu. Bu modüle günümüzün taşınabilir bellek ve disk sistemlerinin atası da diyebiliriz. İlk Channel F’ye hayatı boyunca 26 oyun yapıldı, fakat bu oyunlar pek tutulmamıştı. Şaşırtıcı olan bir yanı ise fiyatıydı: Amerika’da bir oyun modülü sadece 20 dolara satın alınabiliyordu.
Atari Video Pinball (1977)
Pinball, Basketball ve Breakout. Atari Video Pinball oyun konsolu bu üç oyun ve çeşitli sürümleri ile geliyordu. Pong’dan sonra pinball simülasyonu oyunu çılgınlığı yayılmıştı. Pinball oyununu yandaki büyük düğmeyle oynandığı için gerçek pinball hissine bir nebze yaklaşıyordu.
Atari 2600 (1977)
Önceki sayfalarda gösterdiğmiz konsollara nazaran Atari 2600’ü bilenler daha fazladır. Günümüz standartlarıyla karşılaştırıldığında komik görünen 1.19 MHz’lik işlemcisi, neredeyse 1,200 tane oyunu çalıştırmaya yetiyordu. Oyunlar bildiğimiz “ateri kaseti” mantığıyla taşınıyordu. Bu oyunların arasında Pitfall, Donkey Kong ve hatta Mario Bros bile vardı.
Nintendo Color-TV-Game 6 (1977)
Nintendo, bu cihazla ilk kez oyun konsolu piyasasına ciddi bir giriş yaptı. İki tarafında kolları olan ve Mitsubishi anakarta sahip olan cihaz, sadece Japonya’da piyasaya çıkmış ve basit bir Pong klonu olmanın pek ötesine gidememişti.
Interton VC4000 (1978)
Interton VC4000, tamamen Almanya’da yapılan ilk ve tek oyun konsolu. Toplam 37 oyunu piyasaya çıkan cihaz, iki gamepad’a sahipti. Teknik olarak pek göze çarpan bir özelliği olmayan cihazın oyunları ise biraz pahalıydı.
Philips G7000 (1978)
İster inanın ister inanmayın, ama 70’lerin sonunda Philips bile bir oyun konsolu yapmıştı. G7000 en popüler modellerden biriydi. Intel 8048H işlemciye, 256 x 192 maksimum çözünürlüğe ve sekiz renge sahipti. Zamanında 70 oyunu kartuşlarda satıldı, bunların arasında oldukça rağbet gören tavla gibi masa oyunlarından futbol gibi spor oyunlarına kadar birçok oyun vardı.
Mattel Intellivision (1979)
8 bitten 16 bite geçiş. Mattel Intellivision bu yeni neslin ilk konsoluydu ve ayrıca o zamana kadar tüm piyasayı elinde tutan Atari’ye ilk gerçek rakipti. Cihaz milyonlarca sattı ve aletin başarısını gören oyun yapımcıları da bu başarıdan faydalanarak tonla oyun sattılar. Uzun lafın kısası Intellivision, gitgide büyüyen oyun konsolu piyasasında bir mega-hit olmuştu.
ColecoVision (1982)
Daha güçlü bir konsol: ColecoVision, Atari ve Mattel’in karşısına çok büyük bir avantajla çıkmıştı. Çok daha iyi grafiklere sahip olan konsol, aynı zamanda bir çok ek özelliğe de sahipti. Bir direksiyon ve gaz pedalı bağlanabilen cihazın, bir bilgisayar gibi kullanılabilmek için fonksiyonu dahi vardı. Ne yazıkki bu ilginç konsol, 1984’te ekonomik sıkıntılar nedeniyle üretimden kaldırıldı.
Atari 5200 (1982)
Klasik Atari 2600’ün devamı, 1982’de 5200 modeliyle geldiğinde, herkes başarısının garanti olduğunu düşünmüştü. Fakat konsol sadece orta derece bir başarı yakalayabildi. Bunun sebebi donanımı değildi, zamanı için gayet iyi bir donanıma sahipti. Başarısızlığın sebebi tüm oyun konsolu üreticiledini de derinden etkileyen ekonomik krizdi. 1983 yılında oyun konsolu devleri yaklaşık 536 milyon dolar zarara uğramışlardı.
Vectrex (1982)
Vectrex ile, oyun endüstrisi yepyeni bir çeşit konsolla tanıştı. Bir TV gerektirmek yerine, General Consumer Electric her şeyi topluca çözmenin bir yolunu bulmuşa benziyordu. Kendi ekranına sahip olan alet, ne yazık ki pek fazla tutunamadı. Çok yüksek olan 500 dolar fiyatı ve yine ekonomik krizin de sebebiyle piyasaya çıkışının iki yıl ardından üretimi durduruldu.
Hanimex HMG 2650 (1982)
Hanimex’in HMG 2650’si, oyun konsolları arasında nadir bir tür. Her yerde farklı isimlerle satılan konsolun hayatı boyunca yalnızca 30 oyun geliştirildi.
Sega SG-1000 (1983)
Sonunda daha tanıdık bir isim! SG-1000, Sega’nın ilk oyun konsolu. Cihazın üzerindeki logo dahi Sega’nın bugünkü logosuyla aynı. SG-1000, sadece Japonya’da piyasaya çıkmış ve Atari 2600’e rakip olmuştu. Oyunları seçenekleri ise gayet çok ve iyiydi. 1987’ye kadar 200’e yakın oyunu piyasaya çıktı. 1987’den kısa bir süre sonra ise üretimden kaldırıldı. Oyunların arasında Space Invaders, Pitfall ve Sokoban vardı.
Nintendo Entertainment System (1983)
1983’te, bugün neredeyse herkesin bildiği bir efsane piyasaya girdi. Nintendo Entertainment System (NES), üçüncü nesli belirleyen cihaz oldu. Rakiplerinin aksine, bir oyunun çakılması cihaza zarar verebiliyordu. Fakat bu NES’in Amerika ve Avrupa’daki çok büyük başarısına engel olmadı. Amerika ve Avrupa’da 1985 ve 1986’da piyasaya çıkan NES, bugüne kadar 62 milyondan fazla satarak oyun piyasasını uzun yıllar boyunca elinde tuttu.
Atari 7800 (1984)
Ortalama bir başarı elde eden 5200’ün ardından, Atari yine aynı şeyi denedi. 7800’de, Atari tüm eksiklikleri ve yetersizlikleri gidermişti. Donanım güncellenmişti, fakat herşeyden önce dışsal özelliklere önem verildi. Klavye, disket ve hatta yazıcı bile ekleyerek, cihazın yeni gruplara hitap edeceği umuldu. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı: krizin de etkisiyle kalitesiz oyunlar yapıldı, sonuçta konsol pek ilgi görmedi.
Sega Master System (1985)
Japonya’daki adı Sega SG-1000 Mark III olan konsol, Sega’nın dünya oyun kosnolu piyasasına ilk girişiydi. Master System, eskilerine göre daha iyi satışlara sahipti, yaklaşık 13 milyon sattı. Cihaz teknik olarak NES’ten üstündü fakat onun yakaladığı popülerliği yakalayamadı. Yine de Master System, günümüzde de tanıdığımız birçok oyun kahramanının doğuşuna sebep oldu. Sonic the Hedgehog, Alex Kidd ve Wonderboy da bunlara dahil. Konsol Avrupa’da 1987’de piyasaya sürüldü.
NEC PC Engine (1987)
Yüksek teknik özelliklere rağmen sınırlı başarı. NEC PC Engine 1987’de Japonya’da, 1989’da Avrupa’da piyasaya çıktı. 7 milyon adet satmasına rağmen, konsol pek sevilmemişti.
Worlds of Wonder Action Max (1987)
Action Max da yine türünün ender örneklerinden. Ana kontrol cihazı olarak bir tabancamız var. Ve oyunlar VHS video kasetlerde geliyor. Kötü olansa oyunları oynayabilmek için video kaset çalarınızın olması gerekmesi, yani konsolun yanından böyle bir cihaz çıkmıyor. Oyunların etkileşim derecesi ise çok az, sadece tabancayı ekrana doğrultup tetiğe basmaktan başka birşey yapmıyoruz.
Sega Mega Drive (1988)
Sega Master System’in başarısının ardından Sega, 1988’de Sega Mega Drive’ı ilk olarak Japonya’da ve daha sonra 1990’da Avrupa’da piyasaya sürdü. Tıpkı NES gibi, Mega Drive da çok yüksek satışlar elde etmeyi başardı – 30 milyon adet satmıştı. Mega Drive, günümüzün eski oyuncuları tarafından hala hatırlanan bir konsol. Özellikle Sonic the Hedgehog çok başarılı olmuştu. İlginç olan ise bu konsola arada sırada hala oyun yapılması! 2011’deki Star Odyssey buna örnek olabilir.
SuperGrafx NEC (1989)
Bu 16 bitlik konsol büyük bir başarısızlıktan ibaret. Sadece yedi oyuna sahip olan bu konsol, Nintendo ve Sega gibi aşırı güçlü rakiplerinin karşısında hiçbirşey yapamamıştı.
Sega Master System II (1990)
Çok güzel bir isim, fakat pek birşey ifade etmiyor. Çünkü bu konsol önceki versiyonun Amerika ve Avrupa için yeniden dizayn edilmiş halinden başka birşey değil.
Super Nintendo Entertainment System (1990)
Super Mario World, The Legend of Zelda: A Link to the Past, The Secret of Mana, Super Mario Kart ve Street Fighter II, bugün bile unutulamayan oyunlar. SNES gelmiş geçmiş en popüler konsollarından biri. 50 milyona yakın adet satan konsol, gamepad’in arka tuşlarını da ilk icat eden konsoldu. SNES kendi neslindeki bütün konsollara yön vermişti. Donanımı çok da güçlü olmayan konsol, oyunlarının da yardımıyla çok büyük başarı yakaladı. Sony markete girene dek Nintendo ve Sega, marketi tamamıyla ele geçirmişlerdi.
SNK Neo Geo (1990)
Çok pahalı ve lüks bir cihaz olan Neo Geo, Nintendo ve Sega’ya karşı güçlü bir rakip olarak ortaya çıktı. 12 MHz işlemcisi, bir ses işlemcisi, 320 x 240 piksel çözünürlüğü ve 64K renkleriyle, Neo Geo birinci sınıf bir cihazdı. Bir bellek kart yuvasına kart takarak skorlarımızı saklayabiliyorduk. Bu o zamanlar hiç bir konsolda göremediğimiz bir özellik. Cihazın kendisi gibi oyunları da oldukça pahalıydı. Bir oyun 200 ile 300 dolar arası tutabiliyordu. Belki de konsolun sadee 1 milyon adet satabilmesi bu yüzdendir.
Philips CDi (1991)
Bu cihaz aslnda bir çoklu ortam oynatıcı olarak tasarlanmış. Fakat interaktif CD’leri de desteklediği için, bir oyun konsolu için gerekli donanıma sahip. Yıllar içinde birçok oyun çıkarıldı. Ama bu oyunlar hep Nintendo oyunlarının portlarıydı. Yarım milyondan biraz fazla satan cihazı bir başarısızlık olarak nitelendirmek pek yanlış değil.
Commodore Amiga CD32 (1993)
Commodore CD32 için pek işe yaramayan bir alet diyebiliriz. Amiga 1200 isimli 90’ların başlarında üretilen bilgisayarlar temel alınarak üretildi. Tasarruf için birçok özelliği kısılmış, basit oyunlar geliştirilmiş ve bir CD sürücü eklenmişti. Cihaz tabii ki bu haliyle çetin piyasada rekabet edemedi.
Panasonic 3DO (1993)
Panasonic’ten gelen 3DO Interactive Multiplayer konsol da aynı şekilde başarısızlıkla karşılaştı. İyi donanıma ve 3D oyunlara sahip olmasına rağmen bu başarısızlığı neden diye soracak olduğumuzda, ilk dikkati çeken 700 dolar fiyatı. İlginç bir şey ise, hala aktif durumda olan oyun firması Crystal Dynamics (Tomb Raider)’in, özellikle 3DO oyunları geliştirmiş olması.
Atari Jaguar (1993)
Yine başarız bir konsol – Atari Jaguar yalnızca 250,000 adet sattı. Hala homebrew geliştiren oyuncuların olması ise ilginç birşey. Bir yerlerde eski bir Jaguar’ınız varsa, internetten yeni yapılmış ilginç oyunlar bulabilirsiniz.
Sony PlayStation (1994)
Asıl canavar işte şimdi karşımızda. İlk Sony PlayStation 1994’de Japonya’da, 1995’de ise Amerika ve Avrupa’da piyasaya sürüldü. Sadece tek versiyonu 100 milyondan fazla satan cihaz, günümüz konsollarını en çok etkileyen konsol. Özellikle gamepad’ı günümüz konsollarınınkine direk olarak esin kaynağı. PS1’in en büyük avantajı CD sürücüsü sayesinde oyunlar için çok büyük bir alana sahip olmasıydı. Zaten bundan sonra yavaş yavaş oyun kartuşları ortadan kayboldu.
Sega Saturn (1996)
Sega Mega Drive’nin devamı olan bu konsol büyük bir başarısızlık olmasa da, beklentilerin oldukça gerisinde kalmıştı. 10 milyon adet satışı, Sony’nin Playstation satışının yalnızca yüzde onu kadardı. Sega artık 16 bitlik dönemdeki üstünlüğünü tamamen kaybetmiş görünüyordu. Fiyatının yanında, Saturn’un donanımı da problemliydi. İki işlemcili konsol, oyun yapımcılarının işini oldukça zorlaştırıyordu.
NEC PC-FX (1994)
PC Engine’in devamı olan PC-FX, NEC için kayıptan başka bir şey olmayan bir cihaz. Konsoldan çok küçük bir masaüstü bilgisayarı andıran cihaz, performans olarak fena değildi. Aynı zamanda NEC’in geliştirdiği son oyun konsoluydu.
Apple Pippin (1995)
Apple ve bir oyun konsolu mu? Evet, 1995’te Apple’ın Pippin isminde bir oyun konsolu vardı. PowerPC mimarisine sahip cihazın işlemcisi 66 MHz. Ama nasıl oluyor da bu cihazdan kimsenin haberi yok? Çünkü cihaz farklı firmalara lisanslanıp farklı yerlerde farklı isimlerle piyasaya çıkarılmıştı.
Nintendo 64 (1996)
Konsol adını 64 bitlik işlemcisinden alıyor. Sony’nin aksine Nintendo oyun kartuşu kullanmaya devam ediyordu. Bu kararın yanlış olmadığı ise kısa bir sürede ortaya çıktı. 32 milyondan fazla satan cihazın tuhaf şekilli gamepad’i günümüzde de yaygın olarak biliniyor. Oyunları ise gerçekten iyiydi, özellikle The Legen of Zelda: Ocarina of Time, hala oyun tarihinin en iyi oyunlarından biri.
Sega Dreamcast (1998)
Sega’nın bundan bir önceki denemesi pek başarılı olamamıştı. Ama Dreamcast’ın gelişi beklenilenden daha iyi oldu. Cihaz Japonya’da çıkış haftasındaki satışı Nintendo 64’ten fazlaydı. Soul Calibur, Shenmue ve Sonic Adventures gibi oyunlar oldukça eğlenceliydi. Ama başlangıçtaki iyi satışlarını devam ettiremedi. Zaten 2000 yılında DVD sürücüsü olan Playstation’un 2’nin çıkması herşeyi altüst etmişti. Kısacası, rakiplerinin 100 milyonlarda dolaştığı bir dönemde, Dreamcast yalnızca 10 milyon satarak onları yakalayamadı.
Sony Playstation 2 (2000)
Yeni binyıla hoşgeldiniz! Sony 2000’lere yeni bir teknolojik devrimle girdi. Playstation 2 bir CD ve DVD sürücüye sahip olan ilk konsollardan. DVD oynatabilmesi sebebiyle tabii ki filmleri de iyi kalitede oynatabiliyor. Sonradan piyasaya çıkan ince versiyonu ise aynı performansı sunmasının yanında çok daha az yer kaplıyor. Bu güne kadar 154 milyon satan Playstation 2’nin üretimi, Aralık 2012’ye kadar devam etti.
Microsoft Xbox (2001)
Nintendo ve Sony’nin başarısıyla motivasyon bulan yazılım devi Microsoft, sonunda bir oyun konsolu yapmaya karar verdi. Xbox, 733MHz işlemciye, ve Nvidia Geforce 3 ekran çipine sahip. Playstation 2 gibi Xbox da DVD sürücüye ve 8 veya 10GB lik sabit diske sahip. Birden bire ortaya çıkan ve geçmişi olmayan bir konsol için Xbox oldukça başarılı oldu ve 25 milyon sattı. En başarılı oyunsa Halo 2’ydi.
Nintendo Gamecube (2001)
Nintendo’nun ilk mağlübiyeti. Gayet iyi grafiklere ve iyi bir donanıma sahip olmasına rağmen, cihaz konsol yarışında oldukça geride kaldı. Oyunları MiniDVD formatında olan cihaz ayrıca film de oynatabiliyordu. Bu güne kadar yalınza 20 milyon civarı Gamecube satıldı.
Microsoft Xbox 360 (2005)
Xbox 360, galerimizdeki bugün de yenileri üretilen ilk konsol. Zaman içerisinde Microsoft birçok farklı model piyasaya çıkardı. Xbox’un ilk hali beyaz ve biraz büyüktü. İlk büyük yenileme Xbox 360 Slim ile oldu. Yakın zamanda ise Xbox One’a benzeyen bir tasarımla üretilmeye başlandı. Xbox 360, online özelliklerin bu kadar gelişmiş olduğu ilk konsoldu. Xbox Live hizmeti ile birçok multiplayer içeriğine, arcade oyunlara ve müziklere erişebiliyorduk. Xbox 360 piyasaya çıktıktan sonra PS3 ile yarışında uzun süre lider durumdaydı. Satışları ise günümüzde 75 milyonu geçti.
Nintendo Wii (2006)
Nintendo, Gamecube ile kaptırdığı tahtı Wii ile bir kez daha geri aldı. Wii, hareketle oynama konseptini ön planda tutan ilk oyun konsolu. Wii Remote ve Nunchuck ile oyunlar oyuncunun hareketlerini algılayarak kontrol edilebiliyor. Bowling oyunları, futbol, masa tenisi oyunları yeni bir boyuta ulaştı. Bunun yanında her türden diğer oyunlar da bu yeni oynama biçimiyle yeniden doğdu. Silent Hill: Shattered Memories’in yanında, Super Mario Galaxy, The Legend of Zelda: Skyward Sword gibi Nintendo’nun kendi serileri de buna dahil. Cihaz 100 milyona yakın sattı ve Japon firması büyük bir başarıya daha imza atmış oldu. Wii’nin en çok eleştirilen kısmı ise rakiplerinin belirgin farkla gerisinde kalan donanımı oldu.
Sony Playstation 3 (2006)
Büyük, güzel ve çok güçlü: Sony’nin Playstation 3’ü her bakımdan üstündü. En devrimsel özelliği ise Blu-ray sürücüsüydü. PS3 yıllar boyunca oyun oynama özelliğine sahip en iyi Blu-ray oynatıcı olarak kaldı. İlk modeller PS2 oyunlarını da oynatabiliyordu, fakat ne yazık ki maliyet sebebiyle Sony bu özelliği sonraki modellere koymadı. Büyük, piyano siyahı olan modelin ardından iki kez yenilendi, slim ve super-slim modelleri piyasaya çıktı. Bugüne kadar 77 milyon satan PS3, Sony için büyük bir başarı daha oldu ve bu nesil konsollar arasında ikinci sırayı kaptı. Önünde Wii, hemen arkasında ise Xbox 360 var.
Nintendo Wii U (2012)
Ve yeni nesle geldik. Yeni nesil deyince özellikle aklımıza Xbox One ile Playstation 4 geliyor. Ama aslında yeni nesil bir konsol bir süredir zaten piyasada. Wii U birçok yeni fikri getirmesinin yanında, bildiğimiz Nintendo zayıflıklarını da aynen sürdürüyor. Donanımı bir 2012 konsolu için oldukça zayıf olan cihaz, Blu-ray benzeri bir sürücüye sahip. Her konsolla birlikte gelen tablet kontrol cihazı ise en büyük yenilik. Bazı oyunlar için ekstra bir ekran görevi gören bu tablet, televizyon başkası tarafından kullanıldığında ana ekran olarak kullanılabiliyor. Ne var ki bu özellikler oyuncuların pek ilgisini çekemedi. Çıktığından itibaeren yalnızca 3.5 milyon satan cihazın şimdilik bu başarısızlığı biraz yüksek fiyatına ve oyun yönünden zayıflığına yoruluyor.
Ouya (2013)
Ouya, Kickstarter tarafından finanse edilen ilk oyun konsolu. Fikri ise gayet güzel: açık kaynak kodlu ve son derece gelişmiş Android işletim sistemli bir ev oyun konsolu olmak. Bu yüzden Ouya tam olarak bir oyun konsolu değil de, biraz ekransız bir tableti andırıyor. Tegra 3 çipseti elbette iyi performans sergiliyor, ama basit 3D grafikli oyunların ötesine pek gidebilecek gibi değil. Ouya’nın başarısını oyunlar belirleyecek olsa da, daha çok kısa zamanda tarihe karışacağa benziyor.
Sega yeni bir konsol üretse güzel olurdu